Hatay, Antakya, Defne, Samandağ, Arsuz Radyosu Dinle

Hayzaran; Çalışan Olmazsa İşveren Olmaz…

HASİAD Başkanı Murat Hayzaran, 2022 yılında uygulanacak asgari ücretin 16 Aralık 2021 tarihinde açıklanarak 2022 yılı için brüt 5.004.-TL, net 4.253,40.-TL olarak uygulanmaya konulduğunu belirtti.

Asgari ücretle çalışan bir işçinin işverene maliyeti ise 5 puan prim teşvikiyle 7.603,43.-TL olmuştur. Çalışan kesimin enflasyona ezdirilmemesi ve emeğinin korunması üretimin ve sosyal barışın temel ilkesidir. İşveren olmazsa çalışan, çalışan olmazsa da işveren olmaz.

Enflasyona karşı ücretliyi korumak, çalışma barışı için de zorunludur. Ancak Asgari ücrete zam geldiğinde, ilgili ilgisiz pek çok şeyin fiyatı tırmandırılmakta ve maalesef bu artış kısa sürede etiketlere de yansıtılmaktadır.Bu çerçevede Asgari ücrete 1 Temmuz’dan geçerli olmak üzere % 30 ara zam yapılarak 1 Ocak 2023 tarihine kadar geçerli olacak yeni asgari ücretin brüt 6.471.-TL, net 5.500.-TL’ye yükseltildiğini belirtti.

Türk Lirası’nın yaşadığı değer kaybı dikkate alındığında asgari ücretteki artışın bırakın 2022 yılının tamamını, 2022 yılının henüz ilk yarısı tamamlanmadan eridiğini, ücretli çalışan kesimin yeniden hayat pahalılığı ile mücadele etmek durumunda kaldığına dikkati çekti.Bu çerçevede Asgari ücrete 1 Temmuz’dan geçerli olmak üzere % 30 ara zam yapılarak 1 Ocak 2023 tarihine kadar geçerli olacak yeni asgari ücretin brüt 6.471.-TL, net 5.500.-TL’ye yükseltildiğini belirten Hayzaran, şöyle devam etti:

Fiyat-ücret sarmalından kurtulmak gerekmektedir. Bilindiği üzere enflasyonun tırmanma sürecinde önce fiyatlar çıkar, ücretler geri kalır. Bir süre sonra toplumsal tepkiler ile ücretlerin artışı gündeme gelir. Ücret artışları ardından bu defa etiketler, ücretlerdeki artışa yakın oranda güncellenir, zamlanır.

Enflasyon hız kesmeden ücrete yapılacak zam, bir süre sonra maalesef etiketlerde yerini alacaktır. Asıl olması gereken çözüm enflasyonu düşürmektir. Ücretlerle fiyatlar bir kez yarışa girdiğinde iki olası sonuç bizi bekleyecektir. İlki tıpkı 2002 yılında yaşanılan krizde olduğu gibi maalesef ekonomik bir yıkım, İkincisi ise enflasyonla kapsamlı mücadelenin kazanılması ardından bu yarışa son vermektir.”

Küçük ve ortaboy işletmelerin asgari ücrete yapılan artışlara daha duyarlı oldukları ve bu artışın üretim maliyetlerini, kayıt dışı istihdamı, işsizliği ve yatırımları olumsuz yönde etkileyeceği bilinen bir gerçektir. Umarım bu artış sektörde işten çıkarmalara veya kayıt dışı istihdama neden olmaz.”

Enflasyondaki halihazırdaki artışın devam etmesi durumunda asgari ücrete yapılan zammın, çalışanların satın alma gücüne katkı getirmeyeceği açıktır. Bu nedenle öncelikli ana hedef enflasyon ve kurda oynaklığın azaltılması ve öngörülebilir olmasının sağlanmasıdır. İşverenler döviz kuru artışı nedeniyle artan girdi maliyetleri ve daralan pazar nedeniyle özellikle de küçük ve ortaboy işletmelerde maalesef işten çıkarma gibi olumsuz durumlarla ilerlemek durumunda olabilecekleri korktuğumuz sonuçlardan sadece birtanesidir.

Fiyat artışını tetikleyen konularda önlemler alınması elzemdir. Öncelikle de enflasyonla mücadele ve kurla ilgili para politikalarının gözden geçirilmesi gerekmekte olup işten çıkarmaların veya kayıt dışı istihdamın önüne geçmek için küçük ve ortaboy işletmelere sosyal güvenlik desteği, istihdam desteği, bölgesel teşvikler ile kredi limitleri ile ilgili artış destekleri sağlanması ve ayrıca işverenin üzerindeki vergi yükünü artırmayacak şekilde bir asgari ücret artışının olması gerektiği kanaatindeyiz.

Türkiye’de özellikle yaşanan bu son süreçte yüksek enflasyona maruz kalındığı düşünüldüğünde, asgari ücrete yapılan bu zammın maalesef yaklaşık 2 ay gibi kısa bir süre içerisinde eriyeceği öngörülmekte olup enflasyonla mücadelede asgari ücret artışından ziyade Asgari ücretlinin alım gücünü yükseltecek kalıcı ekonomik politikalara odaklanmak gerekmektedir” Şeklinde Konuştu.